• Sal. Şub 4th, 2025

Korona Virüs Dijital Çağ MAKAS ÇOK AÇILDI (1)

DEĞİŞİM BAŞLADI

2020 yılı başı itibariyle hızlı bir değişime başlayan dünya, Korona Virüs ile birlikte Dijital Çağ ’a geçiş yaptı.

Aslında bu değişimi 2000 yılında bekliyorduk ve adına milenyum diyorduk ancak geçiş pek kolay olmadı. Bu beklentinin getireceği değişimin altyapısının oluşması 20 yıl sürdü.

Bir yıl önce Dünyayı sarmaya başlayan ve ülkemizde de ortaya çıkan Covid 19, işte bu değişimi başlattı.

Hiç bilmediğimiz bir virüs; bizlere sokakta aniden yere düşerek ölen, markette tuvalet kağıdına hücum eden, virüs yüzünden ailesinden uzak kalan, sarılmayan, öpüşmeyen insanları gösterdi.

Evden çıkmamak gibi bir kavramı bu virüs olmasaydı başka türlü nasıl uygulayacaktık ki..?

Ortam herkes için eşit, zengin de fakir de hapis olmuştu.

İşte bu değişim ve hapis hayatı bizleri online, yani dijital bir hayata yönlendirdi.

Alışveriş, eğitim, toplantı, seminer, aktivite, ibadet, ziyaret, fitness gibi gündelik hayatımızın pek çok ana unsuru online uygulamalara dönüştü. Dönüştü derken bu uygulamaların temeli ikibinli yıllarda atılmıştı belki ama kullanıcı sayıları hiç bu kadar yüksek olmamıştı.

Acaba Covid19 eve kapanması olmasaydı, normal şartlar altında online kullanıcı sayısı bu kadar kısa zamanda bu kadar artar mıydı..?

Kesinlikle hayır!

DİJİTAL ÇAĞ

Son bir yılda hayatımızdaki değişimi gözden geçirirsek, korona virüs ile birlikte dijital çağ ‘ın tamamen başladığını ve yapay zeka uygulamalarının beklenti ve tercihlerimize yönelik kontrollerinin arttığını söylemek yerinde olur.

Virüs kaynaklı geçişin hızlandığı dijital çağ ilişkililerimizi de değiştirdi. Tek kişilik yaşamların ya da çekirdek ailenin önde olduğu, akrabalık ilişkilerinin azaldığı, düğün-cenaze gibi önemli kavramlar da bile bir arada olamadığımız monopol ve monolog bir hayat sürmeye başladık. Sosyal medya sosyal çevremiz, aktivitelerimiz online oldu.

Her şeyin başı olan sağlık ve hayat bir numaralı önceliğimiz haline gelirken rutinlere karşılık sorulan her Neden? sorusuna cevabımız neredeyse hep aynı “salgın var” cevabı oldu.

Tüm bunlarla birlikte siyasette de değişim başladı. İnsanlar pandemi günlerinde Sosyal Devlet anlayışının öne çıktığı yönetimleri tercih etmeye başladılar. Amerika’daki seçimden bir kaç ay önce kazanması kesin gözüyle bakılan Trump yerine Beiden’ın seçilmesi bunun önemli bir göstergesi.

Peki Türkiye’de durum ne? Mevcut yönetimler ne durumda? Yerel yönetimler ne durumda? Katılım ne durumda? Sosyal adalet artacak mı? Dijital demokrasi ne seviyede? Seçmen durumunu değiştirecek mi? Beklentiler ne? Kutuplaştırma siyaseti daha ne kadar sürecek? Yeni bir bakış oluşacak mı?

Bunları bir sonraki yazımda sizlerle paylaşacağım.

Özetle: bu kadar kısa sürede yaşadığımız değişimi 2019 yılında ön görebilir miydik?

Tabii ki hayır. Şunu öğrendik ki değişmez dediğimiz çok şey değişti, biz de değiştik…

Filozofların binlerce yıl önce söyledikleri “değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” gerçeği şu zamanda daha da fazla hissediliyor…

SERDAR ASLAN

Serdar Aslan Biyografi

Korona Virüs Dijital Çağ MAKAS ÇOK AÇILDI (1) SERDAR ASLAN