GAZAMIZ MÜBAREK OLSUN!

Netflix.. Son günlerde izleme anlayışını kökten değiştiren yayın mecrası.

Aslında bu klasik bir mecra değil; istediğiniz an istediğiniz konu ve türde yapımları izlemenizi sağlayan başka bir dünya.

80’lerde video kaset kiralayan dükkanlar vardı hatırlarsanız. Netflix bu prensiple 1997’de kurulmuş. Sonraki yıllar değişen izleme anlayışıyla kendi yapımlarını da yapmaya başlamış. Bugün internet üzerinden yaptığı yayını ve 150 milyondan fazla abonesiyle dünyayı hızla etkisi altına almaya devam eden bir mecra.

Bu mecra çok önemli. Buradaki yapımlar aynı anda yaklaşık 1 milyar insana ulaşıyor. 159 milyon kullanıcının ailesi ve en arkadaşlarını da hesaba katarsak bu rakam hiç de hayal değil.

Hatta belki daha fazlası.

Günümüzde bölgesel durumlar hariç göğüs göğüse savaşlar kalmadı. Artık virüsler, filmler, aplikasyonlar, ekonomik ve siyasi operasyonlar var. Ve bunlar fiziki bir savaştan daha güçlü etkiler yapabiliyor. Tanıtım ve reklamda, ürün pazarlamasında, veriye ulaşmada digital dünya çok önemli.

Şimdi böyle bir dünyada Netflix’in önemini anladığımızda, insanın Kem Gözlü Şevket gibi KEŞKE BENİM OLSA diyesi geliyor.

RISE OF EMPIRES OTTOMAN FETHİ

Netflix’e özel yapılan, dünyada ve ülkemizde çok ses getiren bir Türk dizisi var Rise Of Empires OTTOMAN.

Ben bir gecede 6 bölüm olan 1. Sezonu bitirdim. Nasıl bitirmeyeyim…? Dizi İstanbul’un fethi ve yeni bir çağ açılmasını konu ediyor.

Oyuncuları, prodüksiyonu ve harika görüntüleriyle Türk tadında, Netflix globalliğinde çok önemli bir yapım. Bizi dünyaya anlatıyor.

Belki ilk defa bizi iyi anlatan ve izleyenlerin gözünde “gerçekten Türk olmak zormuş” dedirten, İstanbul’un güzelliğinin yanında ne kadar zorluklarla kazanıldığını ve ne kadar özel olduğunu bize ve dünyaya anlatan önemli bir eser.

Bir haftada 11 milyondan fazla izlendi ve bunların çoğu yabancı. Bu kadar insanı bir arada görmek imkansız ama Netflix dünyasında bu rakam daha da büyüyecek gibi.

Dizi de kim var kim yok? Ne olmuş? Nasılmış? Seyredenler tarafından bu kritikler pek çok kez yapıldı.

Burda asıl sorulması gereken; böylesi önemli bir mecrada bizi dünyaya anlatan bu yapımı kim yaptı? “Netflix’te biz de varız!” ve “Biz bu dünyanın en önemli milletiyiz” dedirten kim?

Kim mi?

Değerli hocam Prof. Dr. Haluk Şahin’in oğlu kardeşim Emre Şahin…

Hollywood’da Karga Seven adlı film şirketiyle harika işlere imza atan, Rise of Empires OTTOMAN’ın yönetmenliğini de yapan ve Netflix’i kılıcıyla değil aklıyla fetheden Türk.

Türk olmak zordur, çünkü dünyaya karşı savaşırsın. Türk olmamak da zordur, çünkü Türk’e karşı savaşırsın.

Gurur duyduk…

Gazamız mübarek olsun.

SERDAR ASLAN