Bu aralar dünyanın baş gündemi: Coronavirüs, Corona Virüsü, Koronavirüs, Korana Virüsü…

Hastalık yapan virüsün adı bir kaç şekilde anılıyor. Ama yarattığı korku aynı.

Sonunda ölüm var çünkü…

Virüs Çin’de nam salmaya başladığı günden bugüne kadar en önemli konulardan biri MASKE.

Maske virüsün bulaşmasını önleyici en önemli faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Durum böyle olunca ona olan talep fazlasıyla artıyor.

Türkiye’deki depolarda stokta bulunan maskeler dünyanın dört bir yanına ihraç edilip biz yaşayanlara kalmaz hale gelince devlet duruma müdahale etti. Ve maske ihracatını ön izine bağladı.

Böylece devlet fiyatlara ve talebe dolaylı olarak müdahale etmiş, birazda olsa talep patlaması korkusu aşılmış oldu.

Yani işin aslı şu; “maske lazım olduğu zaman bulabileceğiz, satın alabileceğiz”.

FİYATLAR TAVAN YAPTI

Artan taleple fırsatçılara da gün doğdu. 1 liralık maske 20 liradan satışa çıktı. Durum internette de aynı eczanede de.

Beşiktaş’ta her zaman alışveriş yaptığım eczaneden maske fiyatlarını sordum. Normal tek kullanımlık cerrahi maske 8 lira. …… maske 50 lira, ….. maske 200 lira.

Peki fiyatlar niye böyle? Maliyetler mi yükseldi?

İhracatı ön izine bağlandığı için şuan üretilen maskelerin büyük çoğunluğunun iç pazara sunulması gerekiyor. O zaman fiyatların normal seviyeye gelmesi gerekiyor. Hadi talep var biraz yükselişi kabul edelim ama fahiş artışı değil.

Maskedeki bire yirmi kazanç fırsatçıların iştahını kabartıyor. Daha önce hiç maske üretmemiş kişiler bile maske üretmek istiyor.

İşin sosyolojik bir başka boyutu da fiyatı tavan yapan maskeyi herkesin alamaması. Tek kullanımlık maskenin kullanım sıklığını hesap eden orta ve dar gelirli, maske almaktan korkuyor. Zaten pahalı olanı da alması mümkün değil.

Devletin fiyatlara müdahelesi iştahları kaçırır.

Devletin arz ve talep şartlarını değiştirmeden direk fiyatları belirlemesi gerekir. Ayrıca yerel ve merkezi denetim mekanizmalarının harekete geçmesi gerekiyor. Çünkü iş çığrından çıkmak üzere. Dar gelirli için maske almak neredeyse hayal.

Fırsatçılığın bir meslek ya da yaşam biçimi haline gelmemesi için başkaca ne tedbirler alınması gerekir üzerinde düşünmek gerek.

Dilinde, şeklinde imanlı itikatlı görünüp, karaborsa fiyatlarıyla kalbinde dolar, euro, sterlin, TL gibi hertürlü parayı hesap edenlere sesleniyorum; ilahi adalet hem bu dünyada hem de öteki dünyada…

SERDAR ASLAN