Bozcaada bağlantım dolayısıyla Ege adalarına kardeş gözüyle baktığımı biliyorsunuz. Bu Koronavirüs afetinin oralarda nasıl yaşandığını da izlemeye çalışıyorum. Geçen hafta, ünlü turizm adası Mikonos’ta yaşlı bir kadının COVİD-19 testinin pozitif çıkması haber olmuş, virüsü nasıl almış olduğunu öğrenmek için bir araştırma başlatılmıştı.

Çıkan sonuç akıllara durgunluk verecek cinstendi: Kadının oğlu adanın papazlarından biriydi ve doktorların istediği korunma önlemlerine meydan okuyarak kilisede gizli bir ayin düzenlemişti. Topluca dua edilmiş, yenilmiş içilmişti. Nasıl olsa hiçbir virüs Tanrı’nın evi sayılan kiliseye giremezdi! Ama, bir yanlışlık olmalı ki, sonrasında adada pek çok kişinin testi pozitif çıktı. Adanın ilk koronavirüs ölümü de gerçekleşti. Ölen papazın annesinden başkası değildi!

Şimdi adada geceleri sokağa çıkma yasağı var ve her yerden daha sıkı önlemler uygulanıyor!

“Bu olay bilime meydan okuyan kör inançlılara ders olsun!” diyenlere o kadar emin olmamalarını öneririm. Bu gibi olaylar inançları sarsmak yerine tam tersine kuvvetlendirebiliyor.

Ne demek istediğimi merak edenlere Sosyal Psikoloji biliminin kurucularında Leon Festinger’ın “When Prophecy Fails” (Kehanet Yanlış Çıkınca) adlı incelemesini okumalarını öneririm.

Orada, “şeyh”i tarafından belirli bir gün ve saatte kıyametin kopacağına inandırılmış müridlerin, kıyamet kopmayınca inanç değiştirmek yerine, dualarıyla kendilerini kurtardığı için şeyhlerine daha bile fazla bağlandıkları anlatılıyordu.

Kör inançlılara, bilim falan vız geliyor…

Bunlardan her yerde var, Amerika’da, Türkiye’de, Hindistan’da, her yerde… Hurafeye inanmakta ısrar etmek, kör inancı sorgulamaktan daha kolay geliyor…

Yani, Mikonos’taki olaydan pek ders alınacağını sanmıyorum. İnananlar bir kulp bulacaklardır.

Kilise, Papaz efendiyi terfi ettirirse hiç şaşırmam!

Bizim Diyanet’ın yaptıklarını görmüyor musunuz?

(Bu Mikonos tablosu Paul Hoggarth’ın. Bu papaz o papaz mı, bilemiyorum! Hiç farketmez!)

Prof.Dr.Haluk Şahin